-
Eki 09 2023 Eylül ayında Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), üç farklı ihlal bildirimi yayınladı. Bildirimlerin içeriğine ilişkin bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Kaynaklar:
Eylül ayında Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), üç farklı ihlal bildirimi yayınladı. Bildirimlerin içeriğine ilişkin bilgileri aşağıda bulabilirsiniz:
Suzuki Motorlu Araçlar Pazarlama A.Ş.
Yayınlanma Tarihi
14.09.2023
Kurul Karar Sayısı ve Tarihi
2023/1599 & 14.09.2023
İhlalin Gerçekleşme Biçimi
Vodatech Bilişim Proje Danışmanlık Sanayi ve Dış Ticaret AŞ (Vodatech) sunucularına yapılan siber saldırı sonucu depolama aygıtlarında bulunan verilerin şifrelenmek suretiyle erişilemez duruma gelmesi
İhlale İlişkin Hüküm
6698 sayılı Kanun’un 12’nci maddesinin 5’inci fıkrası
İhlalin Meydana Gelme Tarihi
25.07.2023
İhlalin Tespit Tarihi
31.07.2023
İhlalden Etkilenen İlgili Kişi Grubu
Henüz bilinmiyor
İhlalden Etkilenen Kişi ve Kayıt Sayısı
Henüz tespit edilemedi
İhlalden Etkilenen Kişisel Veri Kategorileri
Henüz tespit edilemedi
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji Anonim Şirketi
Yayınlanma Tarihi
14.09.2023
Kurul Karar Sayısı ve Tarihi
2023/1600 & 14.09.2023
İhlalin Gerçekleşme Biçimi
Vodatech Bilişim Proje Danışmanlık Sanayi ve Dış Ticaret AŞ (Vodatech) sunucularına yapılan siber saldırı sonucu depolama aygıtlarında bulunan verilerin şifrelenmek suretiyle erişilemez duruma gelmesi
İhlale İlişkin Hüküm
6698 sayılı Kanun’un 12’nci maddesinin 5’inci fıkrası
İhlalin Meydana Gelme Tarihi
25.07.2023
İhlalin Tespit Tarihi
31.07.2023
İhlalden Etkilenen İlgili Kişi Grubu
Henüz bilinmiyor
İhlalden Etkilenen Kişi ve Kayıt Sayısı
Henüz tespit edilemedi
İhlalden Etkilenen Kişisel Veri Kategorileri
Henüz tespit edilemedi
Hotiç Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş.
Yayınlanma Tarihi
7.09.2023
Kurul Karar Sayısı ve Tarihi
2023/1575 & 07.09.2023
İhlalin Gerçekleşme Biçimi
- Veri sorumlusu tarafından SMS ile e-posta gönderimleri için oluşturulan izin yönetimi platformu ile ilgili olarak veri işleyenden hizmet alındığı,
- Bu platform üzerinde veri sorumlusuna tanımlı hesaba 23.06.2023 tarihinde yetkisiz kişiler tarafında giriş yapılmaya çalışıldığı ve müşterilerin cep telefonu bilgilerine erişildiği,
- İlgili kişilere oltalama (phising) saldırısını hedefleyen içeriğin yer aldığı kısa mesaj gönderimlerinin gerçekleştirildiği,
- Veri sorumlusu çalışanlarının da bahse konu kısa mesaj gönderim gruplarında bulunması sebebiyle oltalama saldırısına yönelik kısa mesaj gönderiminin başlatılması ile olay anında durumdan haberdar olunduğu,
İhlale İlişkin Hüküm
6698 sayılı Kanun’un 12’nci maddesinin 5’inci fıkrası
İhlalin Meydana Gelme Tarihi
23.06.2023
İhlalin Tespit Tarihi
Belirtilmemiş
İhlalden Etkilenen İlgili Kişi Grubu
Müşteriler
İhlalden Etkilenen Kişi ve Kayıt Sayısı
1.926.889 (bir milyon dokuz yüz seksen altı bin sekiz yüz seksen dokuz)
İhlalden Etkilenen Kişisel Veri Kategorileri
Müşterilere ait cep telefonu bilgisi
-
Eki 08 2023 AYM ETK KARARI
- Özet
22 Eylül 2023 Cuma tarihli ve 32317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi (“AYM”) kararında (T: 13/7/2023, E: 2022/109, K: 2023/125), e-ticaret sektörünü yakından ilgilendiren birtakım hususlara değinildi. Birden çok iptal davasının birleştiği kararda iptal davasını açanlar (“Başvurucular”), 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yer alan bazı hükümlerin iptalini ve yürürlüklerinin durdurulmasını talep etti. Sonuç olarak AYM, karara konu hükümlere yönelik bu taleplerin tamamını reddetti. Şimdi bu kararın önemli kısımlarını birlikte inceleyelim.
- İptale Konu Hükümler
Başvurucular, Kanun’un Ek 2’nci ile Ek 4’üncü maddelerinde yer alan ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının[1] (“Platform”), elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına[2] (“Satıcılar”) ve Platform üzerinden Satıcılar’dan mal ve hizmet temin eden nihai tüketicilere (“Tüketiciler”) karşı mevcut olan birtakım yükümlülüklerin Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı olduğunu iddia etmişlerdir.
Kolaylık adına, iptale konu hükümleri ‘asgari yükümlülükler’ ve ‘net işlem hacmine bağlı yükümlülükler’ şeklinde ikiye ayırarak inceleyebiliriz.
İptali istenen hükümlerde Platformlar’a ilişkin yer alan başlıca asgari yükümlülükler aşağıdaki gibidir:
- E-ticaret pazar yerlerinde, kendisinin veya ekonomik bütünlük içinde bulunduğu kişilerin markasını taşıyan veya marka kullanım hakkını haiz olduğu ürünleri satamaz veya bu ürünlerin satışına aracılık edemez.
- Yukarıda bahsedilen ürünlerin farklı e-ticaret pazar yerlerinde satılması durumunda, bu ortamlar arasında erişim veya tanıtım imkânı sunamaz.
- Satıcılar’ın Vergi Usul Kanunu’na göre düzenlemesi gereken belgelerdeki bilgilere, e-ticaret pazar yerinde yer vermesine imkan sağlar.
- Diğer Platformlar’ın veya Satıcılar’ın önceden onayını almadan bunların ETBİS[3]‘e kayıtlı alan adlarında tescilli markalarını kullanarak çevrimiçi arama motorlarında pazarlama ve tanıtım yapamaz.
- Satıcılar’ın tanıtıcı bilgilerini, ilgili kurumların erişime açık elektronik sistemlerinden veya kendisine sunulan belgeler üzerinden doğrular.
Bunun yanında net işlem hacmi (aşağıda detaylı açıklanacaktır) belirli eşiklerin üstünde olan Platformlar için getirilen başlıca yükümlülükler ise şu şekildedir:
Net İşlem Hacmi 10 Milyar TL ve Üzeri Platformlar İçin Net İşlem Hacmi 30 Milyar TL ve Üzeri Platformlar İçin Net İşlem Hacmi 60 Milyar TL ve Üzeri Platformlar İçin Tüketici verilerini sadece aracılık hizmetlerini sunmak için kullanabilir ve rakip Platformlar ile rekabet etmek amacıyla bu verileri kullanamaz. Reklam harcamaları, net işlem hacminin yüzde ikisi ile binde üçü arasında değişen oranlarda bir sonraki takvim yılında yapılabilir ve bu reklam bütçesi, işlem hacmine katkıları oranında Satıcı ile Platform arasında paylaştırılır. Kredi kartıyla yapılan kredili ödeme işlemleri ve diğer ödeme işlemleri dışında, ekonomik bütünlük içindeki bulundukları bankaların veya 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketlerin sunduğu hizmetlere izin veremez. Satıcılar’ın satışlar sonucu elde ettiği verileri ücretsiz olarak taşımalarına, bu verileri ve işlenmiş verileri etkin bir şekilde erişilebilir hale getirmeye olanak tanır. Promosyon, ödül, puan, kupon, hediye çeki ve benzeri imkanlar, net işlem hacminin yüzde ikisi ile binde üçü arasında değişen oranlarda bir sonraki takvim yılında sunulabilir. E-ticaret pazar yerlerinde, elektronik para kuruluşları tarafından ihraç edilen elektronik paraları kabul etmek veya 6493 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan araçlarla ilgili hizmetler sunmak veya bu hizmetlerin ekonomik bütünlük içindeki kişiler tarafından sunulmasına izin veremez. Kendi e-ticaret pazar yeri ile diğer Platformlar arasında erişim veya tanıtım imkanı sunamaz. Ticari ilişkileri sırasında mal veya hizmet fiyatlarına müdahalede bulunamaz ve rekabeti kısıtlayamaz veya bu tür kısıtlamaları sözleşmelerine ekleyemez. Satıcılar’ın veya Platform’un Satıcı sıfatıyla yaptıkları satışlar ve elektronik ticaret dışındaki satışlar hariç olmak üzere, eşya taşımacılığı, taşıma işleri organizatörlüğü ve posta hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinde bulunamaz. Kendi şirketinin kuruluşuna, ortaklık yapısının değişmesine, ilişkin işlemleri ve Sermaye Piyasası Mevzuatı uyarınca hazırlayacağı raporları Ticaret Bakanlığı’na bildirir. Mal veya hizmet ilanlarını yayımladıklarında, aynı platformda mal veya hizmet satışına veya sipariş vermeye izin veremez. Bu hizmetler farklı elektronik platformlarda sunuluyorsa, bu platformlar arasında erişim sağlayamaz ve birbirlerini tanıtamaz. Ayrıca, yine net işlem hacmine bağlı olarak Platformlar’ın elektronik ticaret lisansı edinmeleri ve bu lisansları yenilemeleri de diğer yükümlülükler olarak öne çıkmaktadır.
- İptal Gerekçeleri
Başvurucular, iptale konu hükümlere ilişkin (çok az farklılaşmakla birlikte) benzer gerekçeler sunmuştur. Başvurucuların iddiasına göre iptale konu hükümlerle Platformlar’a getirilen kısıtlamalar:
- Kamu yararı amacı taşımamaktadır.
- Platformlar’ın faaliyetlerine orantısız biçimde müdahale etmekte ve teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir.
- Halihazırda Rekabet Hukuku’na ilişkin mevzuat ile aynı amaca ulaşılabileceği için gereksizdir.
- Eşitlik ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
- Haksız rekabete neden olmaktadır.
- Platformlar’ın mülkiyet hakkına ölçüsüzce müdahale etmektedir.
- E-ticaret piyasasının sağlıksız ve dengesiz şekilde büyümesine yol açmakta, bu kapsamda tekel veya oligopol yapıların oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
- Platform çeşitliliğini azaltacağından tüketicinin korunması ilkesini ihlal etmektedir.
- Bazı hükümler açısından hükümlerin kapsamı, keyfi uygulamaları engelleyecek açıklıkta belirtilmemektedir.
- Hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, işlem güvenliği, idarenin kanuniliği, yasama yetkisinin devredilemezliği ve eşitlik gibi ilkelerin ihlalini teşkil etmektedir.
- AYM’nin Bakışı
Başvurucuların Anayasa’nın birçok maddesine dayanmalarına karşın AYM, iptal dayanakları bakımından Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerini değerlendirmiş ve diğer Anayasa hükümlerini dava ile alakalı bulmamıştır[4]. AYM, Anayasa’nın 13. maddesi çerçevesinde, Platformlar üzerinde uygulanan kısıtlamaların Platformlar’ın haklarını ne kadar sınırladığını ölçülülük, elverişlilik ve orantılılık ilkeleri çerçevesinde değerlendirmiştir. Öte yandan Anayasa’nın 48. maddesi bakımından ise AYM, söz konusu kısıtlamaların çalışma ve sözleşme yapma özgürlüğüne ne ölçüde bir müdahale teşkil ettiğini ele almıştır.
Haklara yapılan müdahale bakımından ise AYM, temel olarak Anayasa’nın 48. ve 167. Maddelerine dayanmıştır. Teşebbüs özgürlüğünün de yer aldığı 48. maddede bu özgürlüğün Devlet tarafından “milli ekonominin gerekleri” ve “sosyal amaçlar” doğrultusunda sınırlanabileceği belirtilirken, 167. maddede ise Devlet’in “mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri” alacağı belirtilmiştir. AYM’ye göre söz konusu sınırlamaların temel dayanakları, Devlet’in bu iki maddede yer alan pozitif yükümlülükleridir.
Bu doğrultuda AYM’nin iptal taleplerine karşı sunduğu argümanlar şu şekilde özetlenebilir:
- Serbest piyasa koşullarına müdahalenin, söz konusu alandaki koşulların aynen muhafaza edilmeye devam edilmesinden daha fazla kamusal yarar doğurduğu hallerde anılan piyasalara müdahale edilmesinde anayasal bir engel bulunmamaktadır.
- Söz konusu kısıtlamalar, Devlet’in pozitif yükümlülükleri temelinde Platformlar’ın, hizmet sundukları Satıcılar ile rekabet ederken sahip oldukları avantajlı konumu kullanarak rekabeti bozmalarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır.
- Her ne kadar Rekabet Hukuku kurallarının da uygulanması mümkün ise de rekabet ortamının bozulmasından önceki aşamada da tedbir alınmalıdır. Zira Rekabet Hukuku önleyici (ex ante) değil düzenleyici (ex post) niteliktedir.
- Getirilen kısıtlamalar, sektörde ekonomik olarak daha güçsüz olan Satıcılar’ı korumayı amaçlamaktadır.
- Öngörülen kısıtlamalar, Platformlar’ın rekabet güçlerini makul olmayan düzeyde düşürmemekte ve ekonomik yönden orantısız kayba uğramalarına neden olmamaktadır.
- Kısıtlama içeren kurallar ile ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile özel teşebbüs özgürlüğüne ilişkin kişisel yarar arasındaki makul denge gözetilmiştir.
- Net İşlem Hacmi ve Şebeke Etkisi
Başvurucular, Platformlar için öngörülen kısıtlamalar ve yükümlülüklerin belirlenmesinde, diğer finansal göstergeler yerine bu Platformlar’ın net işlem hacimlerinin esas alınmasının kamu yararı ile bağdaşmadığını ve bu durumun Platformlar’ın faaliyetlerine gereksiz ölçüde müdahale ettiğini iddia etmişlerdir.
Kanun’a göre net işlem hacmi, Platformlar’ın sunduğu aracılık hizmetleri için e-ticaret pazar yerlerinde ve Satıcılar için ise kendilerine ait elektronik ticaret ortamlarında belirli bir dönemde yapılan sözleşme ve siparişlerin nihai fatura veya fatura yerine geçen belgelerle düzenlenmesi gereken toplam değerini ifade eder. İptal ve iadeler bu değer hesaplamasına dahil edilmez.
AYM ise net işlem hacmi ölçütünün esas alınmasında şebeke etkisi (network effect) olgusuna değinmiştir. Buna göre e-ticaret pazarının yapısı gereği Platformlar, Satıcılar için geniş bir Tüketici kitlesine ulaşma fırsatı sunarken, aynı zamanda Tüketiciler için birçok Satıcı ve ürüne erişim sağlama olanağı sunmaktadır. Bu nedenle Platform üzerindeki Satıcı ve Tüketici sayısının artışı birbirini etkilemekte ve bu sayının yüksek olması, yeni kullanıcıları da Platform’u kullanmak için teşvik etmektedir.
Bu durum neticesinde bir Platform’un büyüklüğü, kendi e-ticaret pazar yerinde gerçekleşen ticari işlemlerin hacim ve sayısıyla doğru orantılıdır. Ayrıca Platformlar’ın temel işlevleri olan mal ve hizmet satışına aracılık etme faaliyeti de dikkate alındığında, Platformlar’ın gerek rakip Platformlar gerekse Satıcılar ve Tüketiciler karşısındaki pazar gücünün tespiti için net işlem hacminin objektif ve kolay takip edilebilir bir ölçüt olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan iptale konu bazı hükümler bakımından AYM, Platformlar’ın bu şebeke etkisini kullanarak haksız biçimde rekabet etmelerini önlemenin amaçlandığını iddia etmiştir. Örneğin Platform’un e-ticaret Pazar yerindeki gücünü kullanmak suretiyle Satıcılar’ın ürünlerini geri plana atıp kendi ürünlerini öne çıkarmayı, diğer bir deyişle Platform pazarındaki gücünü, mal ve hizmet pazarlarında kaldıraç olarak kullanıp rekabeti engellenmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
- Sonuç
Sonuç olarak AYM, Kanun’daki kuralların hukuk güvenliğine hizmet ettiği, e-ticaret aktörlerinin bilinir ve ulaşılabilir olmasına ve adil biçimde rekabet etmesine hizmet ettiği; kuralların kanuni, keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir, öngörülebilir, elverişli, ölçülü ve orantılı olduğunu ve e-ticaret pazar yerlerindeki görece küçük Satıcılar’ın ve Tüketiciler’in korunmasında önemli rol oynadığını iddia etmiştir.
Bu itibarla AYM, iptal taleplerinin tamamını reddetmiştir.
[1] Örnek olarak Trendyol, Sahibinden, Hepsiburada gibi e-ticaret platformları gösterilebilir. Bu Platformlar’ın Satıcılar ile Tüketiciler’i bir araya getirdiği ortamlar ise e-ticaret pazar yeri olarak tanımlanabilir.
[2] Örnek olarak Trendyol üzerinden müşterilere satış yapan Arçelik, Beymen, Bellona gibi şirketler gösterilebilir.
[3] Elektronik Ticaret Bilgi Platformu (Elektronik Ticaret Bilgi Platformu (eticaret.gov.tr))
[4] AYM bu iki maddenin yanında münferiden kişisel verilere ilişkin iddialar bakımından Anayasa’nın 20. maddesini incelemiştir.
-
Eki 07 2023 Legal Insight Tiktok’s Fine PDF
Sources:
TikTok Faces Massive €345 Million Fine Over Child Data Violations in E.U. (thehackernews.com)
🚨 Legal Insight: TikTok’s €345 Million Fine for Child Data Violations
The Irish Data Protection Commission (“DPC”) has imposed a substantial €345 million fine on TikTok for its breach of the European Union’s General Data Protection Regulation (“GDPR”) in connection with children’s data.
The Inquiry
Initiated in September 2021, the investigation scrutinized TikTok’s handling of personal data of users aged 13 to 17 during the period from July 31 to December 31, 2020.
DPC focused its examination on three aspects to assess TikTok’s means of processing children’s data: (i) platform settings, (ii) age verification, and (iii) transparency information.
The Findings:
The following table includes the findings and their corresponding GDPR violations:
No
Finding
Breached GDPR Article(s)
1
The default profile settings for child user accounts were configured as public, allowing both TikTok users and those outside the platform to access the content posted by the child user.
GDPR 25(1)
GDPR 25(2)
GDPR 5(1)(c)
GDPR 24(1)
2
The ‘Family Pairing’ feature permitted non-child users (without verified parental or guardian status) to connect their account with that of a child user. This enabled non-child users to activate Direct Messages for child users aged 16 and above, potentially exposing child users to significant risks.
GDPR 5(1)(f)
GDPR 25(1)
3
The default public profile settings for child users also presented various potential risks to children under the age of 13 who accessed the platform.
GDPR 24(1)
4
TikTok failed to provide sufficient transparency information to child users.
GDPR 12(1)
GDPR 13(1)(e)
5
TikTok utilized ‘dark patterns’ to guide users toward selecting privacy-intrusive options during both the registration process and when posting videos.
GDPR 5(1)(a)
Explanation of Breached GDPR Articles
Here are the stipulations of the GDPR articles in question.
- GDPR 5(1)(a): Emphasizes lawful, fair, and transparent processing of personal data in relation to the data subject.
- GDPR 5(1)(c): Underscores that personal data should be adequate, relevant, and limited to what is necessary for processing purposes.
- GDPR 5(1)(f): Highlights the need to process personal data securely, protecting against unauthorized or unlawful processing.
- GDPR 12(1): Mandates data controllers to provide transparent and easily accessible information to data subjects about their data processing.
- GDPR 13(1)(e): Requires informing data subjects about the recipients or categories of recipients to whom their personal data may be disclosed.
- GDPR 24(1): Places responsibility on data controllers to implement appropriate data protection measures, including documentation of processing activities and ensuring authorized personnel handle personal data.
- GDPR 25(1) & 25(2): Focus on data protection by design and by default, which emphasizes integrating data protection measures into the development of products and services, and requiring data controllers to implement appropriate technical and organizational safeguards.
The Outcome
In addition to the substantial financial penalty and a reprimand, the DPC mandated TikTok to align its data processing practices with GDPR standards within a three-month window. Anu Talus, EDPB Chair, emphasized the duty of social media companies to present choices to users, especially children, in a fair and non-manipulative manner.
TikTok, while expressing its disagreement with the ruling, highlighted that the criticisms pertained to features and settings in place three years ago, with subsequent changes, including setting all under-16 accounts to private by default. The company is set to launch a redesigned registration process for 16 and 17-year-old users, making private accounts the default setting.
This significant legal development follows prior fines in France and the US for collecting data from users under 13 without parental consent, and in the UK for complicating the opt-out process in their cookie policy.
-
Eyl 21 2023 Crypto and Digital Assets Workshop
Our partner, Begum Ergin, recently had the opportunity to participate in the IR Global Amsterdam Annual Conference 2023. She hosted the “Crypto and Digital Assets Workshop” alongside industry experts Dave van Moppes and Noreen Weiss.
The event was truly a success, and we want to take a moment to express our gratitude to the entire IR Global team and our colleagues from around the world who made it all possible. We couldn’t be more proud of Begum and the amazing work she continues to do in the field of digital assets. -
Ağu 16 2023 TÜRKIYE HAS MADE PROGRESS TO COMBAT MONEY LAUNDERING
LEGAL ALERT
Türkiye Has Made Progress to Combat Money Laundering
The Financial Action Task Force (“FATF”) is an independent inter-governmental organization that aims to promote policies to protect financial systems against Anti Money Laundering (“AML“) and counter-terrorist financing (“CTF“). Türkiye’s 3rd Follow-up Report (“Report“) published by the FAFT on 20 July 2023 demonstrated that Türkiye has taken necessary measures to prevent money laundering. According to Report, Türkiye made progress on Recommendations 8, 12, 15, 22, 26, 28 and got re-rated from either not compliant (“NC“) to compliant (“C“) or partially compliant (“PC“) and PC to largely compliant (“LC“) or C.
Recommendation 8 – Not Profit Organizations (“NPOs“): Report revealed that Türkiye regulates NPOs and announced amendments on Directive for Auditors of Associations numbered 25591 to ensure that NPOs should fulfill their obligations to combat terrorist financing. Directive requires NPOs to implement training programs regarding AML/CTF. However, Report noted that Türkiye still failed to meet the requirement of periodic assessment of NPOs sector. Still, Türkiye amended the legal framework and applied targeted, risk-based supervision. Therefore, Recommendation 8 is re-rated from PC to LC.
Recommendation 12 – Politically Exposed Persons (“PEPs“): Turkish Financial Crimes Investigation Board (“MASAK“) announced Communique No.21 on PEP that introduced specific references to PEPs, their family members and close associates. Since legal framework is announced, Recommendation 12 is re-rated from NC to C.
Recommendation 15 – New Technologies: In 2021, Virtual Asset Service Providers (“VASPs”) such as crypto platforms have been included as obliged parties under AML regulations where they are subject to general preventive measures (customer due diligence, identification of beneficial owner, suspicious transaction reporting). Thus, MASAK supervises VASPs as to whether they comply with AML obligations. According to Report, obliged parties need to assess the money laundering and terrorist financing through new technologies and application. On VASPs, Türkiye has conducted risk analysis for the sector and considered this sector as risky. However, Report highlighted that VASPs are not required to be licensed or registered in Turkey which is a shortcoming. Still, Recommendation 15 is re-rated from NC to PC.
Recommendation 22 – Designated Non-Financial Businesses and Professions (“DNFBPs“) Customer Due Diligence (“CDD“): In 2020, Türkiye included lawyers, real estate agents, notaries, accountants, independent audit institutions and dealers in precious metals and stones as obliged parties to make CDD. Since scope of obliged parties extended, Recommendation 22 is re-rated from PC to LC.
Recommendation 26 – Regulation and Supervision of Financial Institutions: MASAK regulates and supervises financial institutions through different agencies. MASAK has tax inspectors, treasury and finance experts, customs and trade experts, auditors, treasury controllers and other experts. In 2019, financial institutions were not covered in the risk-based approach. However, this has changed through “Policy and Methodology Document for Risk Based Supervision of Obligations” in 2020. Thus, Recommendation is re-rated from PC to C.
Recommendation 28: Regulation and Supervision of DNFBPs: Starting from 2021, MASAK’s supervision of DNFBPs is performed on a risk-sensitive basis, taking into account the risk profile of each sector and/or entities. Therefore, Recommendation 28 is re-rated from PC to LC.
Result: Türkiye’s rate is changed in a positive way which shows that Türkiye enhanced its capacity to combat money laundering and terrorist financing by virtue of amended legal framework. New amendments brought obligations on many sectors including crypto-related sectors. Particularly, crypto platforms should abide by the obligations such as customer due diligence and suspicious transaction reporting in line with Law on the Prevention of Money Laundering numbered 5549 with the new changes.
Solak&Partners Law Firm
This legal alert does not cover all issues related to the subject and does not constitute legal advice. If you need legal advice on the subject, please contact Solak&Partners Law Firm.
BİLGİLENDİRME NOTU
Türkiye Kara Para Aklama ile Mücadele Konusunda Gelişme Kaydetti
Mali Eylem Görev Gücü (“FATF“), finansal sistemleri kara para aklama ve terörist finansmanına karşı korumayı amaçlayan bağımsız bir uluslararası kuruluştur. FATF’ın 20 Temmuz 2023 tarihinde yayımladığı Türkiye 3’üncü Takip Raporu (“Rapor“), Türkiye’nin kara para aklamayı önlemek için gerekli bazı önlemleri aldığını göstermiştir. Rapor’a göre Türkiye, 8, 12, 15, 22, 26, 28 numaralı Öneriler üzerinde ilerleme kaydetmiş ve bu Öneriler bakımından “uyumlu değil” (“UD“) olan kategorilerden “kısmen uyumlu” (“KU“) kategorisine veya “uyumlu” (“U”) kategorisine ve KU kategorisinden “büyük ölçüde uyumlu” (“BU“) kategorilerinden veya “uyumlu” (“U”) kategorisine yükselmiştir.
Öneri 8 – Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar (“KAGK“): Rapor, Türkiye’nin KAGK’lerin kara para aklamaya ilişkin yükümlülükleri düzenlediğini ve KAGK’lerin terörizmin finansmanına karşı mücadele yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak için 25591 Sayılı Dernek Denetçileri Yönetmeliği’nde değişiklikler yaptığını ortaya koymuştur. Yönetmelik, ayrıca KAGK’lerin kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesi konusunda eğitim programları uygulamasını gerektirmektedir. Ancak Rapor, Türkiye’nin hala KAGK’lerle ilgili sektörün periyodik denetlenmesine ilişkin gereksinimin karşılanmadığını belirtmiştir. Yine de Türkiye’nin, yasal çerçeveyi düzenlediği ve hedefe yönelik, risk temelli denetim uyguladığı Rapor’da belirtilmiştir. Bu nedenle, Öneri 8 bakımından Türkiye’nin notu KU’dan BU’ya yükselmiştir.
Öneri 12 – Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler (“KNSK”): Türkiye Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK“), konuya ilişkin KNSK’ler, aile üyeleri ve yakın ilişkili kişilere yönelik olarak 21 Sayılı Tebliği duyurmuştur. Yasal çerçeve oluşturulduğu için Öneri 12 bakımından Türkiye’nin notu, UD’den U’ya yükseltilmiştir.
Öneri 15 – Yeni Teknolojiler: 2021 yılında yapılan değişikliklerle artık Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcıları (“SVHS“), kripto platformları da bu kapsama girmiş ve kara para aklamaya ilişkin mevzuatın belirlediği genel önleyici tedbirleri (müşteri tanıma, yararlanıcı sahibinin belirlenmesi, şüpheli işlem raporlama) almakla yükümlü hale gelmiştir. Bu nedenle, MASAK SVHS’lerin kara para aklamanın önlenmesi ile ilgili yükümlülüklerine uyup uymadıklarını denetlemektedir. Rapor’a göre, yükümlülerin yeni teknolojiler ve uygulamalar yoluyla kara para aklama ve terörist finansmanına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Türkiye, SVHS’ler bakımından sektör için risk analizi yapmış ve bu sektörü riskli sektörlerden biri olarak değerlendirmiştir. Ancak Rapor, henüz SVHS’lere lisans veya kayıt zorunluluğu getirilmiş olmamasının eksiklik olduğunu vurgulamıştır. Yine de Öneri 15 bakımından Türkiye’nin notu, UD’den KU’ya yükseltilmiştir.
Öneri 22 – Finansal Olmayan Belirli İş ve Meslekler (“FOBİM”) Müşteri Tanıma Yükümlülüğü: 2020 yılında Türkiye, avukatlar, emlakçılar, noterler, muhasebeciler, bağımsız denetim kurumları ve kıymetli maden aracı kuruluşlarını müşteri tanıma prosedürlerini yapmakla yükümlü taraflar arasına dahil etti. Yükümlü tarafların kapsamı genişletildiğinden, Öneri 22 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan BU’ya yükseltilmiştir.
Öneri 26 – Finansal Kuruluşların Düzenlenmesi ve Denetlenmesi: MASAK, farklı kurumlar aracılığıyla finansal kuruluşların mevzuata uyumunu denetlemektedir. MASAK’ta vergi müfettişleri, hazine ve finans uzmanları, gümrük ve ticaret uzmanları, denetçiler, hazine denetçileri ve diğer uzmanlar bulunmaktadır. 2019 yılında denetlenen finansal kuruluşlar risk temelli yaklaşımla denetlenmemekteyken, bu durum 2020 yılında “Yükümlülüklerin Risk Temelli Denetimi için Politika ve Metodoloji Belgesi” ile değişmiştir. Bu nedenle, Öneri 26 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan U’ya yükseltilmiştir.
Öneri 28 – FOBİM’in Düzenlenmesi ve Denetlenmesi: 2021 yılından itibaren MASAK, FOBİM’in denetimini her sektör ve/veya kuruluşun risk profiline göre risk seviyesini dikkate alacak şekilde gerçekleştirmektedir. Bu nedenle, Öneri 28 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan BU’ya yükseltilmiştir.
Sonuç: Türkiye’nin değerlendirme notu hukuki düzenlemeler sayesinde olumlu yönde değişmiştir. Bu olumlu değişim Türkiye’nin kara para aklama ve terörist finansmanla mücadele kapasitesini artırdığını göstermektedir. Yeni düzenlemeler, kripto sektörü dahil olmak üzere birçok sektöre kara para aklama bakımından yükümlülükler getirmiştir. Özellikle, kripto platformları, 5549 sayılı Kara Para Aklamayı Önleme Kanunu’ndaki yeni değişikliklere uygun şekilde müşteri tanıma ve şüpheli işlem bildirimi gibi yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Solak&Partners Hukuk Bürosu
Bu bilgilendirme notu, konu ile ilgili bütün hususları kapsamadığı gibi hukuki danışmanlık niteliğinde de değildir. Konu hakkında hukuki danışmanlık gerekmesi halinde lütfen Solak&Partners Hukuk Bürosu ile iletişime geçiniz.
-
Ağu 09 2023 Emisyon Primlerinin Ek Vergilenmesi
7440 sayılı Kanun Kapsamında Emisyon Primlerinin Ek Vergilendirmesi
9 Mart 2023 tarih ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12.03.2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Düzenlemeye göre; kurumlar vergisi mükelleflerince, 2022 hesap dönemi beyannamesinde gösterilmek suretiyle indirim yapılan ve ek vergiden müstesna tutulmayan bazı indirim ve istisnalar üzerinden hesaplanmak üzere %10, bazı indirim ve istisnalar için ise %5 oranında ek vergi getirilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (“KVK”) 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile “Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmı” olarak tanımlanan emisyon primi kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak yeni düzenleme ile, emisyon primi ödemeleri aslında bir kazanç olmamasına rağmen, söz konusu istisnadan yararlanan kurumlara istisna kazançları üzerinden %10 oranında ek vergi getirilmektedir.
6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ise bu ek vergiden muaftır.
Emisyon primi ile birlikte değişen maddeler uyarınca ek vergi oranları şu şekilde özetlenebilir:
KVK
İçerik
Oran (%)
m. 5/1-a (3)
Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları ile katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler
5
m. 5/1-ç
Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibarî değeri aşan kısmı
10
m. 5/1-e
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı
10
Sonuç olarak, bu düzenleme ile getirilen ek vergiler; Türkiye’deki girişimleri, bu girişimlere yatırım yapmayı düşünen yerli ve yabancı yatırımcıları ve nihayet Türkiye girişim ekosistemini önemli oranda etkileyecek niteliktedir.
Taxation of Emission Premiums under Law No. 7440
Law No. 7440 on the Restructuring of Certain Debts and Amendments to Certain Laws was published in the Official Gazette on March 12, 2023. Accordingly, an additional tax of 10% is levied on certain discounts and exemptions that were previously exempt from additional tax, and calculated over certain discounts and exemptions that were discounted in the 2022 fiscal period tax return by corporate taxpayers, while a rate of 5% applies to some other discounts and exemptions.
Under the first paragraph of article 5 (ç) of the Corporate Tax Law (“CTL”) No. 5520, emission premiums, defined as the portion exceeding the par value of shares issued by joint-stock companies at the time of establishment or capital increase, are exempt from corporate tax. With the new regulation, even though emission premium payments are not actually a gain, institutions that benefit from this exemption are subject to an additional tax of 10% on their exempt income.
As of February 6, 2023, taxpayers subject to corporate tax in Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye and Şanlıurfa provinces, as well as Gürün district of Sivas province, are exempt from additional tax.
The additional tax rates, along with emission premiums, can be summarized as follows, according to the amended provisions:
CTL
Content
Rate (%)
Art. 5/1-a (3)
The profit shares obtained from venture capital investment trust fund units subject to full corporate tax, the profit shares obtained from venture capital investment partnerships and an income arising from the return of units to the fund.
5
Art. 5/1-ç
The portion exceeding the nominal value of shares issued by
joint-stock companies at the time of establishment or capital increase.10
Art. 5/1-e
75% of gains arising from the sale of investment fund units that are a source of exempt income under the scope of article (a) and from the sale of immovable properties held for at least two full years, up to the same duration as the shareholding period of the affiliated shares and founding certificates, usufruct rights, and pre-emptive rights in the assets of the company, and 50% of gains from the sale of immovable properties held for at least two full years.
10
As a result, it is considered that the additional taxes introduced by this regulation will significantly affect the ventures in Turkey, domestic and foreign investors considering investing in these ventures, and the Turkish entrepreneurial ecosystem.