-
Eyl 21 2023 Crypto and Digital Assets Workshop
Our partner, Begum Ergin, recently had the opportunity to participate in the IR Global Amsterdam Annual Conference 2023. She hosted the “Crypto and Digital Assets Workshop” alongside industry experts Dave van Moppes and Noreen Weiss.
The event was truly a success, and we want to take a moment to express our gratitude to the entire IR Global team and our colleagues from around the world who made it all possible. We couldn’t be more proud of Begum and the amazing work she continues to do in the field of digital assets.


-
Ağu 16 2023 TÜRKIYE HAS MADE PROGRESS TO COMBAT MONEY LAUNDERING
LEGAL ALERT
Türkiye Has Made Progress to Combat Money Laundering
The Financial Action Task Force (“FATF”) is an independent inter-governmental organization that aims to promote policies to protect financial systems against Anti Money Laundering (“AML“) and counter-terrorist financing (“CTF“). Türkiye’s 3rd Follow-up Report (“Report“) published by the FAFT on 20 July 2023 demonstrated that Türkiye has taken necessary measures to prevent money laundering. According to Report, Türkiye made progress on Recommendations 8, 12, 15, 22, 26, 28 and got re-rated from either not compliant (“NC“) to compliant (“C“) or partially compliant (“PC“) and PC to largely compliant (“LC“) or C.
Recommendation 8 – Not Profit Organizations (“NPOs“): Report revealed that Türkiye regulates NPOs and announced amendments on Directive for Auditors of Associations numbered 25591 to ensure that NPOs should fulfill their obligations to combat terrorist financing. Directive requires NPOs to implement training programs regarding AML/CTF. However, Report noted that Türkiye still failed to meet the requirement of periodic assessment of NPOs sector. Still, Türkiye amended the legal framework and applied targeted, risk-based supervision. Therefore, Recommendation 8 is re-rated from PC to LC.
Recommendation 12 – Politically Exposed Persons (“PEPs“): Turkish Financial Crimes Investigation Board (“MASAK“) announced Communique No.21 on PEP that introduced specific references to PEPs, their family members and close associates. Since legal framework is announced, Recommendation 12 is re-rated from NC to C.
Recommendation 15 – New Technologies: In 2021, Virtual Asset Service Providers (“VASPs”) such as crypto platforms have been included as obliged parties under AML regulations where they are subject to general preventive measures (customer due diligence, identification of beneficial owner, suspicious transaction reporting). Thus, MASAK supervises VASPs as to whether they comply with AML obligations. According to Report, obliged parties need to assess the money laundering and terrorist financing through new technologies and application. On VASPs, Türkiye has conducted risk analysis for the sector and considered this sector as risky. However, Report highlighted that VASPs are not required to be licensed or registered in Turkey which is a shortcoming. Still, Recommendation 15 is re-rated from NC to PC.
Recommendation 22 – Designated Non-Financial Businesses and Professions (“DNFBPs“) Customer Due Diligence (“CDD“): In 2020, Türkiye included lawyers, real estate agents, notaries, accountants, independent audit institutions and dealers in precious metals and stones as obliged parties to make CDD. Since scope of obliged parties extended, Recommendation 22 is re-rated from PC to LC.
Recommendation 26 – Regulation and Supervision of Financial Institutions: MASAK regulates and supervises financial institutions through different agencies. MASAK has tax inspectors, treasury and finance experts, customs and trade experts, auditors, treasury controllers and other experts. In 2019, financial institutions were not covered in the risk-based approach. However, this has changed through “Policy and Methodology Document for Risk Based Supervision of Obligations” in 2020. Thus, Recommendation is re-rated from PC to C.
Recommendation 28: Regulation and Supervision of DNFBPs: Starting from 2021, MASAK’s supervision of DNFBPs is performed on a risk-sensitive basis, taking into account the risk profile of each sector and/or entities. Therefore, Recommendation 28 is re-rated from PC to LC.
Result: Türkiye’s rate is changed in a positive way which shows that Türkiye enhanced its capacity to combat money laundering and terrorist financing by virtue of amended legal framework. New amendments brought obligations on many sectors including crypto-related sectors. Particularly, crypto platforms should abide by the obligations such as customer due diligence and suspicious transaction reporting in line with Law on the Prevention of Money Laundering numbered 5549 with the new changes.
Solak&Partners Law Firm
This legal alert does not cover all issues related to the subject and does not constitute legal advice. If you need legal advice on the subject, please contact Solak&Partners Law Firm.
BİLGİLENDİRME NOTU
Türkiye Kara Para Aklama ile Mücadele Konusunda Gelişme Kaydetti
Mali Eylem Görev Gücü (“FATF“), finansal sistemleri kara para aklama ve terörist finansmanına karşı korumayı amaçlayan bağımsız bir uluslararası kuruluştur. FATF’ın 20 Temmuz 2023 tarihinde yayımladığı Türkiye 3’üncü Takip Raporu (“Rapor“), Türkiye’nin kara para aklamayı önlemek için gerekli bazı önlemleri aldığını göstermiştir. Rapor’a göre Türkiye, 8, 12, 15, 22, 26, 28 numaralı Öneriler üzerinde ilerleme kaydetmiş ve bu Öneriler bakımından “uyumlu değil” (“UD“) olan kategorilerden “kısmen uyumlu” (“KU“) kategorisine veya “uyumlu” (“U”) kategorisine ve KU kategorisinden “büyük ölçüde uyumlu” (“BU“) kategorilerinden veya “uyumlu” (“U”) kategorisine yükselmiştir.
Öneri 8 – Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar (“KAGK“): Rapor, Türkiye’nin KAGK’lerin kara para aklamaya ilişkin yükümlülükleri düzenlediğini ve KAGK’lerin terörizmin finansmanına karşı mücadele yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak için 25591 Sayılı Dernek Denetçileri Yönetmeliği’nde değişiklikler yaptığını ortaya koymuştur. Yönetmelik, ayrıca KAGK’lerin kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesi konusunda eğitim programları uygulamasını gerektirmektedir. Ancak Rapor, Türkiye’nin hala KAGK’lerle ilgili sektörün periyodik denetlenmesine ilişkin gereksinimin karşılanmadığını belirtmiştir. Yine de Türkiye’nin, yasal çerçeveyi düzenlediği ve hedefe yönelik, risk temelli denetim uyguladığı Rapor’da belirtilmiştir. Bu nedenle, Öneri 8 bakımından Türkiye’nin notu KU’dan BU’ya yükselmiştir.
Öneri 12 – Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler (“KNSK”): Türkiye Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK“), konuya ilişkin KNSK’ler, aile üyeleri ve yakın ilişkili kişilere yönelik olarak 21 Sayılı Tebliği duyurmuştur. Yasal çerçeve oluşturulduğu için Öneri 12 bakımından Türkiye’nin notu, UD’den U’ya yükseltilmiştir.
Öneri 15 – Yeni Teknolojiler: 2021 yılında yapılan değişikliklerle artık Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcıları (“SVHS“), kripto platformları da bu kapsama girmiş ve kara para aklamaya ilişkin mevzuatın belirlediği genel önleyici tedbirleri (müşteri tanıma, yararlanıcı sahibinin belirlenmesi, şüpheli işlem raporlama) almakla yükümlü hale gelmiştir. Bu nedenle, MASAK SVHS’lerin kara para aklamanın önlenmesi ile ilgili yükümlülüklerine uyup uymadıklarını denetlemektedir. Rapor’a göre, yükümlülerin yeni teknolojiler ve uygulamalar yoluyla kara para aklama ve terörist finansmanına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Türkiye, SVHS’ler bakımından sektör için risk analizi yapmış ve bu sektörü riskli sektörlerden biri olarak değerlendirmiştir. Ancak Rapor, henüz SVHS’lere lisans veya kayıt zorunluluğu getirilmiş olmamasının eksiklik olduğunu vurgulamıştır. Yine de Öneri 15 bakımından Türkiye’nin notu, UD’den KU’ya yükseltilmiştir.
Öneri 22 – Finansal Olmayan Belirli İş ve Meslekler (“FOBİM”) Müşteri Tanıma Yükümlülüğü: 2020 yılında Türkiye, avukatlar, emlakçılar, noterler, muhasebeciler, bağımsız denetim kurumları ve kıymetli maden aracı kuruluşlarını müşteri tanıma prosedürlerini yapmakla yükümlü taraflar arasına dahil etti. Yükümlü tarafların kapsamı genişletildiğinden, Öneri 22 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan BU’ya yükseltilmiştir.
Öneri 26 – Finansal Kuruluşların Düzenlenmesi ve Denetlenmesi: MASAK, farklı kurumlar aracılığıyla finansal kuruluşların mevzuata uyumunu denetlemektedir. MASAK’ta vergi müfettişleri, hazine ve finans uzmanları, gümrük ve ticaret uzmanları, denetçiler, hazine denetçileri ve diğer uzmanlar bulunmaktadır. 2019 yılında denetlenen finansal kuruluşlar risk temelli yaklaşımla denetlenmemekteyken, bu durum 2020 yılında “Yükümlülüklerin Risk Temelli Denetimi için Politika ve Metodoloji Belgesi” ile değişmiştir. Bu nedenle, Öneri 26 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan U’ya yükseltilmiştir.
Öneri 28 – FOBİM’in Düzenlenmesi ve Denetlenmesi: 2021 yılından itibaren MASAK, FOBİM’in denetimini her sektör ve/veya kuruluşun risk profiline göre risk seviyesini dikkate alacak şekilde gerçekleştirmektedir. Bu nedenle, Öneri 28 bakımından Türkiye’nin notu, KU’dan BU’ya yükseltilmiştir.
Sonuç: Türkiye’nin değerlendirme notu hukuki düzenlemeler sayesinde olumlu yönde değişmiştir. Bu olumlu değişim Türkiye’nin kara para aklama ve terörist finansmanla mücadele kapasitesini artırdığını göstermektedir. Yeni düzenlemeler, kripto sektörü dahil olmak üzere birçok sektöre kara para aklama bakımından yükümlülükler getirmiştir. Özellikle, kripto platformları, 5549 sayılı Kara Para Aklamayı Önleme Kanunu’ndaki yeni değişikliklere uygun şekilde müşteri tanıma ve şüpheli işlem bildirimi gibi yükümlülükleri yerine getirmelidir.
Solak&Partners Hukuk Bürosu
Bu bilgilendirme notu, konu ile ilgili bütün hususları kapsamadığı gibi hukuki danışmanlık niteliğinde de değildir. Konu hakkında hukuki danışmanlık gerekmesi halinde lütfen Solak&Partners Hukuk Bürosu ile iletişime geçiniz.
-
Ağu 09 2023 Emisyon Primlerinin Ek Vergilenmesi
7440 sayılı Kanun Kapsamında Emisyon Primlerinin Ek Vergilendirmesi
9 Mart 2023 tarih ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12.03.2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Düzenlemeye göre; kurumlar vergisi mükelleflerince, 2022 hesap dönemi beyannamesinde gösterilmek suretiyle indirim yapılan ve ek vergiden müstesna tutulmayan bazı indirim ve istisnalar üzerinden hesaplanmak üzere %10, bazı indirim ve istisnalar için ise %5 oranında ek vergi getirilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (“KVK”) 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile “Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmı” olarak tanımlanan emisyon primi kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak yeni düzenleme ile, emisyon primi ödemeleri aslında bir kazanç olmamasına rağmen, söz konusu istisnadan yararlanan kurumlara istisna kazançları üzerinden %10 oranında ek vergi getirilmektedir.
6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ise bu ek vergiden muaftır.
Emisyon primi ile birlikte değişen maddeler uyarınca ek vergi oranları şu şekilde özetlenebilir:
KVK
İçerik
Oran (%)
m. 5/1-a (3)
Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları ile katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler
5
m. 5/1-ç
Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibarî değeri aşan kısmı
10
m. 5/1-e
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı
10
Sonuç olarak, bu düzenleme ile getirilen ek vergiler; Türkiye’deki girişimleri, bu girişimlere yatırım yapmayı düşünen yerli ve yabancı yatırımcıları ve nihayet Türkiye girişim ekosistemini önemli oranda etkileyecek niteliktedir.
Taxation of Emission Premiums under Law No. 7440
Law No. 7440 on the Restructuring of Certain Debts and Amendments to Certain Laws was published in the Official Gazette on March 12, 2023. Accordingly, an additional tax of 10% is levied on certain discounts and exemptions that were previously exempt from additional tax, and calculated over certain discounts and exemptions that were discounted in the 2022 fiscal period tax return by corporate taxpayers, while a rate of 5% applies to some other discounts and exemptions.
Under the first paragraph of article 5 (ç) of the Corporate Tax Law (“CTL”) No. 5520, emission premiums, defined as the portion exceeding the par value of shares issued by joint-stock companies at the time of establishment or capital increase, are exempt from corporate tax. With the new regulation, even though emission premium payments are not actually a gain, institutions that benefit from this exemption are subject to an additional tax of 10% on their exempt income.
As of February 6, 2023, taxpayers subject to corporate tax in Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye and Şanlıurfa provinces, as well as Gürün district of Sivas province, are exempt from additional tax.
The additional tax rates, along with emission premiums, can be summarized as follows, according to the amended provisions:
CTL
Content
Rate (%)
Art. 5/1-a (3)
The profit shares obtained from venture capital investment trust fund units subject to full corporate tax, the profit shares obtained from venture capital investment partnerships and an income arising from the return of units to the fund.
5
Art. 5/1-ç
The portion exceeding the nominal value of shares issued by
joint-stock companies at the time of establishment or capital increase.10
Art. 5/1-e
75% of gains arising from the sale of investment fund units that are a source of exempt income under the scope of article (a) and from the sale of immovable properties held for at least two full years, up to the same duration as the shareholding period of the affiliated shares and founding certificates, usufruct rights, and pre-emptive rights in the assets of the company, and 50% of gains from the sale of immovable properties held for at least two full years.
10
As a result, it is considered that the additional taxes introduced by this regulation will significantly affect the ventures in Turkey, domestic and foreign investors considering investing in these ventures, and the Turkish entrepreneurial ecosystem.
-
Oca 26 2023 OpenAI- ChatGPT
Fikri Mülkiyet ve Veri Koruma
OpenAI- ChatGPT Fikri Mülkiyet ve Veri Koruma Hukukunu Nasıl Sarsıyor?
Yazar: Ahmet Demirtaş
A. Giriş
ChatGPT (‘‘GPT-3’’), OpenAI tarafından tanıtılan bir diyalog modelidir. Bu model karmaşık talimatları yerine getirebilen, araştırma yapabilen ve daha önce kendisine sorulan soruları da gözeterek geniş çaplı cevaplar verebilen bir yapay zekadır[1].
GPT-3’ün yeteneklerini daha iyi ortaya koyabilmek adına belirtelim ki GPT-3 bir akademik makaleyi tek başına yazabilecek kapasiteye sahiptir[2]. Yazı yazma kabiliyeti dışında, GPT-3 finans, ticaret hatta hukuk dahil olmak üzere birçok alanda kayda değer tavsiyelerde bulunmaktadır[3]. Bazı yazarlar, yeteneklerini belki de abartarak GPT-3’ün ABD’de baro sınavına girmesi halinde, önemli ölçüde başarılı olacağını bile iddia etmişlerdir[4]. Bu kadar övgüye rağmen, anılan yetenekler birtakım önemli hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir.İlk olarak, GPT-3 tarafından üretilen içerikler eser midir? Eğer eserse, bu eserin sahibi kimdir? İkinci olarak, acaba GPT-3 tarafından üretilen içerikler fikri mülkiyet hukuku tarafından korunabilir mi? Üçüncü olarak ise, GPT-3 büyük miktarda veriyi toplayarak içerik ürettiğinden, başka kişilerin fikri mülkiyet hakkını ihlal etmekte midir?
Çalışmamızda, bir yandan GPT-3’ün fikri mülkiyet hukuku açısından ihtiva ettiği tehlikelere değinecek, diğer yandan ise GPT-3 tarafından üretilen içeriklerin 5846 sayılı Türk Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (‘‘FSEK’’) bakımından eser sayılıp sayılmadığını inceleyeceğiz. Son olarak, GPT-3’ün yol açabileceği potansiyel veri koruma hukuku problemlerini, özellikle büyük miktarda veri korumanın
hukukiliğini (?) tartışacağız.B. GPT-3 Tarafından Üretilen İçerikler FSEK Tarafından Korunabilir Mi?
FSEK m.1/B uyarınca eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade eder.
1. Eser Sahibi Kimdir?
İlk olarak, yapay zekanın (‘‘YZ’’) eser sahibi olup olmadığı değerlendirilmelidir. FSEK m.1/B uyarınca eser sahibinin kişiliği olmalıdır[5]. Bununla birlikte, birçok hukuk düzenine benzer şekilde, Türk Hukuku’nda da henüz YZ’ya kişilik atfedilmemektedir[6]. Bu sebeple YZ’nin FSEK kapsamında eser sahibi olamayacağı değerlendirilmektedir. Fakat o zaman üretilen içeriklerin sahibi kim olacaktır? Bu noktada üç ihtimal akla gelebilir:
-
- Yazılımcı eser sahibi olabilir, veya
- YZ’yi eğiten kişiler eser sahibi olabilir, veya
- Kendi yaratıcı girdilerini paylaşan kullanıcı(lar) eser sahibi olabilir[7].
Her ne kadar yukarıda yer alan aktörlerin her biri eserin ortaya çıkması için önemli rol oynasa da bizce YZ’yi eğiten kişilerin eser sahibi olması yerinde olacaktır çünkü bu kişiler YZ’nin eser üretmesini sağlayan bilgi kapasitesini ona yüklemektedirler.
2. GPT-3’ün Ürettiği Eser, Sahibinin Hususiyetini Yansıtıyor Mu?
Eserin sahip olması gereken bu özellik eserin belirli ölçüde yaratıcı olması ve fikri bir çabayı içermesi anlamına gelmektedir[8]. Çok yakın tarihli bir kararında Yargıtay eğer eser ancak sahibi onu ürettiğinde ortaya çıkabiliyorsa, sahibinin hususiyetini taşıdığını hükme bağlamıştır. Mahkeme ayrıca sadece eserin özgün kısımlarının fikri mülkiyet hukukunun korumasından yararlanabileceğinin de altını çizmiştir[9].
Şu anki çıktıları değerlendirildiğinde, GPT-3 çok düşük olasılıkla Shakespeare’in Hamlet’i gibi büyük sanat eserleri yaratabilir. Fakat GPT-3 tarafından üretilen içerik yine de özgün sayılabilir çünkü o, kendisine aktarılan bütün kaynakları değerlendirip daha iyi bir içerik sunmaya çalıştığından bu araştırma mekanizmasının kendisi de tıpkı çıktısı gibi özgündür. Bu sebeple, biz GPT-3 tarafından üretilen eserlerin, yeterince özgün oldukları takdirde FSEK tarafından korunabileceğine inanıyoruz.
C. GPT-3 İçerik Üretmek İçin Başka Kişilerin Eserlerini Toplarken Telif Hakkını İhlal Ediyor Mu?
Vurgulamak gerekir ki sayısız insan eseri, çoğunlukla eser sahibinin bilgisi veya izni olmaksızın GPT-3’ün eğitim setine dahil edilmiştir[10]. Dahil edilen bu eserlerin bazıları kamuya açık kaynak olabilir fakat bazıları ise telif hakkının koruması altında olan eserlerdir[11]. Bu eserler yazarlarının rızası dışında kullanıldığında GPT-3 fikri mülkiyet hukukunu tehdit ediyor görünmektedir.
1. Telif Hakkı Korumasının Kapsamı
FSEK m.21-25 arasında, eser sahiplerinin hakları detaylı olarak açıklanmıştır. Aşağıda yer alan bu haklar telif hakkı sahipleri için de geçerlidir:
-
- Eseri işleme hakkı
- Çoğaltma/Kopyalama hakkı
- Yayma hakkı
- Yararlanma hakkı
Bu haklar münhasıran telif hakkı sahibine verilmiş haklardır; bu nedenle, GPT-3 eser sahibinin izni olmaksızın, başkasının eserini işleyerek yeni eser üretemez, başkasının eserini kopyalayamaz veya yayamaz.
2. Haklı Kullanım Doktrini
Haklı kullanım doktrini telif hakkıyla korunan materyalin eser sahibinin rızası olmaksızın, eleştiri, yorum, haber raporlaması, eğitim-öğretim veya araştırma için kullanılması anlamına gelmektedir[12]. FSEK buna ek olarak, kişisel kullanım[13] ve kamuya arz edilen yazılı ve müzikal eserlerden alıntı yapmayı da haklı kullanım kapsamında değerlendirmektedir[14]. Haklı kullanım doktrinindeki amaç telif hakkı sahibinin menfaati ile toplumun menfaatleri arasında dengeyi sağlamaktır.
Haklı kullanım doktrininin uygulanıp uygulanmayacağını belirlemek için yargı uygulamasında dört kıstas yaygın olarak dikkate alınmaktadır[15]:
a. Kullanım amacı ve niteliği, özellikle ticari ve farklılaştıran şekilde kullanılıp kullanılmaması;
b. Telife konu eserin durumu;
c. Telife konu eserin hangi miktarda ve ölçüde kullanıldığı; ve
d. Telife konu eserin kullanılmasının eserin piyasa değerine etkisi.
GPT-3 faaliyetleri araştırma olarak görülebilir fakat sadece bu haklı kullanım doktrininin uygulanması için yeterli değildir çünkü yukarıda yer alan kıstaslar yerine getirilmemiş gibi gözükmektedir. İlk olarak, GPT-3 ticari amaçla başkalarının eserlerini kullanmaktadır ve bu ihlal ihtimalini artırmaktadır. İkinci olarak, OpenAI her ne kadar aksini savunsa da[16], GPT-3 henüz kullandığı eserlerden yeterince farklılaşan sonuçlar ortaya çıkaramamaktadır. Eğer üretile içerikler farklı bir anlatımı veya manayı getirecek şekilde değişiklik içerirse bu haklı kullanım doktrininden yararlanma olasılığını artıracaktır. Bunun dışında, telife konu eserin, oluşturulan yeni eserdeki etkisi de önem arz etmektedir. Eğer yeni oluşturulan içerik, önemli ölçüde telife konu eserden etkilenmiş ise, bu telif hakkı ihlali olasılığını güçlendirecektir. Sonuç olarak özetle, GPT-3’ün oluşturduğu eser ne kadar özgün ve farklı olursa, o derece teli hakkı ihlali olasılığı azalacak ve haklı kullanım doktrininin uygulama alanı genişleyecektir[17].
D. GPT-3’ün Faaliyetleri ile İlgili Olarak Oluşabilecek Potansiyel Veri Koruma Hukuku Endişeleri
GPT-3, 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (‘‘KVKK’’’) kapsamında kişisel veri sayılan veriler de dahil olmak üzere büyük miktarda veriyi işlemek için dizayn edilmiştir. Haklı olarak şu sorular akla gelebilir: Burada hukuka uygunluk sebepleri nelerdir? Veri sorumlusu kimdir? GPT-3 veri koruma hukukunun verilerin asgarileştirilmesi, şeffaflık ve sınırlı amaçla veri işleme gibi temel prensipleriyle uyumlu mudur?
1. GPT-3 Tarafından Toplanan Verilerin Hukuka Uygunluk Sebepleri
GPT-3 tarafından verilen hizmetten yararlanan kullanıcılar için rıza, veri işlemenin bir numaralı hukuka uygunluk sebebi olabilir. Buna karşın asıl tartışmalı nokta GPT-3 eğitilirken ona ilgili kişilerin rızası olmaksızın aktarılan kişisel verilerdir. Bu halde, kişisel verilerin ilgili kişiler tarafından alenileştirdiği ve bu sebeple veri işlemenin KVKK m.5 (2) (d) ve Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (“GDPR”) uyarınca hukuka uygun hale geldiği iddia edilebilir[18]. Bununla birlikte, GPT-3 tarafından aleni veriler kullanılarak işlenen veriler amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü veri işleme prensibini ihlal etmiş olacaktır çünkü ilgili kişiler muhtemelen verilerinin YZ faaliyetleri kapsamında işlenmesi amacıyla verilerini alenileştirmemiştir. Dolayısıyla, bu gibi durumda ilgili kişinin rızası olmaksızın kişisel veri işlenmesi veri koruma hukukunun ihlali olarak görülecektir.
2. Veri Sorumlusu Kimdir?
Veri sorumlusu veri işleme amaç ve vasıtalarını belirleyen gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmaktadır. Bu olayda, OpenAI veri sorumlusudur çünkü bu YZ şirketi veri işleme amaçlarını ve hangi şekilde verilerin işleyeceğini kararlaştırmaktadır.
3. Veri Koruma Hukukunun Temel Prensipleri ve GPT-3
Kanaatimizce, GPT-3 en az üç temel veri koruma hukuku prensibini ihlal etmektedir. İlk olarak, GPT-3 faaliyetleri doğrudan sınırlı amaçla veri işleme prensibiyle çelişmektedir. Bu prensip kişisel verilerin ‘‘Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenmemesini öngörmektedir’.’ Öte yandan, GPT-3 aleni verilerin hangi amaçla alenileştirdiğini dikkate almadan, bu amacın tamamen dışında ve kendi ticari amacı için aleni verileri kullanmaktadır.
İkinci olarak, GPT-3 tarafından icra edilen faaliyetler verilerin asgarileştirilmesi ilkesini de ihlal eder. Verilerin asgarileştirilmesi ilkesi, verilerin işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmesi anlamına gelmektedir. Buna karşın, GPT-3 çok fazla veriyi gerekli olup olmadığını dikkate almaksızın işlemektedir.
Üçüncü olarak, GPT-3’ün faaliyetleri şeffaflık ilkesini de ihlal etmektedir. Bunun sebebi karar alma sürecinin nasıl gerçekleştiğine ilişkin bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Kullanıcılar karar alma süreci ve yapısıyla ilgili sınırlı bilgiye sahiptir. GPT-3 diğer YZ çözümleri gibi daha şeffaf bir yapıda olmalıdır.
Bunun dışında, verilerin hukuka uygun işlenmesi, verilerin doğruluğu ve sınırlı süre verilerin muhafaza edilmesi gibi prensiplere de ne derece uyulduğu tartışılabilir. Bu bilgiler ışığında, GPT-3’ün mevcut yapısının veri koruma dostu olmadığı ve veri koruma otoriteleri tarafından çeşitli soruşturmalara maruz kalabileceğini söyleyebiliriz.
[1] Fei Sun, ‘‘ChatGPT, the Start of a New Era: A Bright and Gloomy Future’’, 2022, s.2.
[2] GPT Generative Petrained Transformer, Almira Osmanovic Thunström, Steinn Steingrimsson, ‘‘Can GPT-3 Write an Academic Paper on Itself, with Minimal Human Input?’’, 2022, s.6.
[3] Michael Dowling, Brian Lucey, ‘‘ChatGPT for (Finance) Research: The Banarama Conjecture’’, 2023, s.2.
[4] Michael Bommarito, Daniel Martin Katz, ‘‘GPT Takes the Bar Exam’’, 2022, s.9.
[5] Her ne kadar FSEK’te gerçek ve tüzel kişilerin eser sahibi olabileceği izlenemi varsa da bazı yazarlar sadece gerçek kişilerin eser sahibi olabileceğini iddia etmektedirler. Tartışma için bknz: Mustafa Zorluel, ‘‘Artificial Intelligence and the Copyright’’, 2019, s.318.
[6] ABD için bknz: Simon Chesterman, ‘‘Artificial Intelligence and the Limits of Legal Personality’’, 2020, s.19, Fransa için bknz: Clemence Lapotre, Celine Bey, ‘‘Artificial Intelligence in France’’, 2022, s.3
[7] Arthur Roberts, Alain Godements, ‘‘Who Owns the Copyright in AI-generated Art?’’, 2022, s.2
[8] Osman Gazi Güçlütürk, Rifat Cankat, ‘‘Yapay Zekâ ile Oluşturulan Ürünlerin Eser Niteliği ve Eser Sahipliği Meselesi’’, 2021, s. 208.
[9] Yargıtay 11.HD, E.2021/8676, K.2022/3718, T.11.5.2022.
[10] Carol Hayes, ‘‘Did a Robot Write This Title? Creativity, Ownership, Justice and Copyright Law’’, 2022, s.2.
[11] Ibid, 2.
[12] Diana Bikbaeva, ‘‘AI Trained on Copyrighted Works: When Is It Fair Use?’’, 2023, s.3.
[13] FSEK m.38.
[14] FSEK m.35.
[15] Benjamin L. W. Sobel, ‘‘Artificial Intelligence’s Fair Use Crisis’’, 2020, s. 5.
[16] Comment of OpenAI LP, Comment Regarding Request for Comments on Intellectual Property Protection for Artificial Intelligence Innovation Docket No. PTO-C-2019-0038, s.5.
[17] Sobel, ibid, s.5.
[18] Bkz. GDPR m.9 (2) (e) ve m. 86.
-
-
Oca 12 2023 Bir Bakışta 2023
Türkiye’deki Hukuki Gelişmeler: Bir Bakışta 2023
Yeni bir yıla tüm hızımızla başlarken, bu yılın henüz başında gerçekleşen ve ilerleyen günlerde gerçekleşmesi beklenen -ve özellikle çalıştığımız sektörleri ilgilendiren- hukuki gelişmeleri paylaşmak istedik.
Çeşitli Parasal Sınırlarda Güncellemeler
2023 ile birlikte, istinaf ve temyiz sınırlarından idari para cezalarına birçok parasal sınırda güncelleme oldu.
Sermaye piyasası mevzuatında da birçok sınır benzer şekilde değişti. Aşağıda, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 30 Aralık 2022 tarih 2022/74 sayılı bülteninde yayımlanan duyuru ile bahse konu mevzuatta meydana gelen değişikliklerden bazılarına yer verilmiştir:
İlgili Düzenleme
2022 Değeri (TL)
2023 Değeri (TL)
Bir kitle fonlama platformunun kuruluş ve listeye alınması için gerekli asgari sermaye
1.362.000
5.000.000
Paya ve borçlanmaya dayalı kitle fonlamasında nitelikli yatırımcı olmayan gerçek kişilerin yatırım sınırı
68.100
150.000
Paya dayalı kitle fonlamasında fon talep tutarı
1.362.000
3.000.000
İzahname hazırlama muafiyet sınırı (birim nominal değer – toplam satış bedeli)
743.039 – 20.000.000
1.656.457 – 45.000.000
Kayıtlı sermaye sistemine geçiş için gerekli asgari sermaye tutarı
10.000.000
30.000.000
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Sektörü’nde Hızlı Bir Başlangıç
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları, yılsonunda yeni düzenlemelere uyum için yoğun bir çaba sarfetmişti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, tam da bu dönemde bahse konu kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgili önemli duyurular, rehberler ve listeler yayımladı:
- Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları 2023 Yılı Bildirim Takvimi[1]
- Bazı Ödeme[2] ve Elektronik Para Kuruluşları’nın Faaliyet İzni Kapsamlarının Tespitine İlişkin Karar[3]
- Halihazırda faaliyette olan Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları’nın[4] ilgili düzenleme kapsamındaki faaliyet sınırlarına ilişkin tablolar TCMB’nin sitesinde yayımlandı.
- Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının FAST Sistemine Katılımına İlişkin Basın Duyurusu[5]
- Açık Bankacılık Basın Duyurusu[6]
- Ödemeler Alanında Sunulan İş Modellerinin Ödeme Hizmeti Türleri ile İlişkilendirilmesine İlişkin Rehber[7]
E-Ticaret Sektörü’ne Yeni Yönetmelik
Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcı ve Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik yılın son günlerinde yayımlanarak birçok hükmüyle birlikte yürürlüğe girdi.
Yedinci Yargı Reformu Paketi
Konutta haczin zorlaştırılması, ceza hukukuna ilişkin önemli düzenlemelerin yanı sıra, özellikle ticaret hukuku alanında önemli gelişmeler 7. Yargı Reformu Paketi’nin gündemini oluşturuyor. Yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelmesi planlanan reform paketin, özellikle şirketleri ilgilendiren hususları ise şu şekilde:
- Ticaret mahkemesinde tek hakimli işlerin sınırı 1 milyon TL’ye çıkıyor.
- Menfi tespit, itirazın iptali ve istirdat davalarında dava şartı arabuluculuğa ilişkin tartışmaların, kanuna bu yönde açık bir düzenleme eklenerek giderilmesi planlıyor.
- Dava şartı arabuluculuğun kapsamı genişletiliyor ve kira, ortaklığın giderilmesi ve kat mülkiyeti uyuşmazlıkları da kapsama alınıyor.
- Kanun yollarına başvuru süreleri iki hafta olarak yeknesaklaştırılıyor.
Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun Avrupa Veri Koruma Tüzüğü ile Uyumlaştırılması
Yeni yılda, Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun Avrupa Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile uyumlaştırılması kapsamında da önemli değişiklikler beklenmektedir. Bu doğrultuda, özel nitelikli kişisel verilerin (hassas verilerin) işlenmesinin hukuka uygunluk sebeplerini içeren 6. madde ve yurt dışına veri aktarımını düzenleyen 9. maddenin GDPR ile uyumlu hale getirilmesi planlanmaktadır[8].
Rekabet Hukuku’nda İdari Para Cezalarında Güncelleme
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da öngörülen idari para cezalarına ilişkin alt sınır, 27 Aralık 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile değiştirilmiştir. Buna göre; 2022 yılında 47.409 TL olarak uygulanan idari para cezası alt sınırı, %122,93 artırılarak 2023 yılı için 105.688 TL olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer alan konulardaki gelişmeleri ve her bir konuya ilişkin detaylı değerlendirmelerimizi ilerleyen günlerde sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
[1] https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/a9702024-8e61-4cad-b1fd-e72020fa8368/ODEPA+2023+Bildirim+Takvimi.pdf?MOD=AJPERES (E.T.:10.01.2023).
[2]https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Odeme+Hizmetleri/Odeme+Kuruluslari (E.T.:10.01.2023).
[3] https://lnkd.in/dsR6PX8e (E.T.:10.01.2023).
[4]https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Odeme+Hizmetleri/Elektronik+Para+Kuruluslari (E.T.:10.01.2023).
[5] https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Duyurular/Basin/2022/DUY2022-53 (E.T.:10.01.2023).
[6] https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Duyurular/Basin/2022/DUY2022-48 (E.T.:10.01.2023).
[7] https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/5b814310-a57b-4e64-82fe-76e520d0e0b1/%C3%96demeler+Alan%C4%B1nda+Sunulan+%C4%B0%C5%9F+Modellerine+%C4%B0li%C5%9Fkin+Rehber.pdf?MOD=AJPERES (E.T.:10.01.2023).
[8] Detaylı değerlendirmeler için bkz.: Aygün Aykut, Başak, 2022 Yılında Türkiye’de Veri Koruma Hukuku Alanındaki Gelişmeler, (https://solakpartners.com/2022-yilinda-turkiye-de-veri-koruma-hukuku-alanindaki-gelismeler/ , E.T.:10.01.2023)
-
Oca 06 2023 Bankalara Kripto Varlık Sınırlaması
Basel Komitesi Raporu
Bankalara Kripto Varlık Sınırlaması: Basel Komitesi Raporu
Yazar: Ahmet Demirtaş
Basel Komitesi’nin, bankalardaki kripto varlıkların sınırlandırılmasına yönelik hazırladığı ikinci raporunun son hali Aralık 2022’de yayımlamıştır[1]. Rapor’da ilk göze çarpan husus, kripto varlıkların, risklerine göre, Grup 1 ve Grup 2 şeklinde iki kategoriye ayrılmasıdır.
Komite; Grup 2 kapsamındaki kripto varlıkların daha riskli olduğunu kabul etmiş ve bu bağlamda bazı sınırlamalar öngörmüştür. Buna göre, (i) bankaların Grup 2’de yer alan kripto varlıklarının, bankanın toplam varlığına oranının genel olarak %1’i geçmemesi ve (ii) bu limiti geçen kısım bakımından daha kısıtlayıcı kurallar içeren Grup 2b koşullarının uygulanması gerektiği yönünde öneri niteliğinde bir karara varmıştır. Bunun yanında, Grup 2’de yer alan kripto varlık oranının %2’yi geçmesi halinde ise tüm kripto varlıklar bakımından Grup 2b’de yer alan kuralların uygulanması yönünde bir karara varılmıştır.
Her halükarda, öneri uyarınca bankaların Grup 2’de yer alan kripto varlık stoğunun %2’den fazla olması halinde ağır yaptırımlarla karşılaşması olasıdır. Esasen, 2021 yılındaki ilk raporda bu oranın en fazla %1 olduğu düşünüldüğünde, Basel Komitesi’nin sektörden gelen %1 oranının çok kısıtlayıcı olduğu yönündeki yorumları dikkate aldığı görülmektedir.
- Grup 1 ve Grup 2 Kripto Varlık Ayrımı
- Grup 1’de Yer Alan Kripto Varlıklar
Basel Komitesi, geleneksel malvarlıklarını temsil eden token’lar (tokenised traditional assets) ile sabit kripto varlıkları (stablecoin) Grup 1 kapsamında görmüş ve bu kripto varlıkları nispeten daha güvenli olarak değerlendirmiştir.
Geleneksel malvarlıklarını temsil eden token’ler: Bu token’lar pay senedi ve taşınmazlar gibi bir malvarlığının dijital karşılığı olarak çıkarılan token’lardır. Örneğin; TSLA.cx token, Tesla hissesinin karşılığı olarak çıkarılmıştır ve Tesla hissesinin değerini yansıtmaktadır.
Sabit kripto varlıklar: Sabit kripto varlıklar, değeri dışarıdaki bir referansa endekslenen (bu referans döviz birimi, emtia veya finansal başka bir enstrüman olabilir) kripto varlıklardır. Örneğin; Tether (USDT) ve USD Coin, karşılıkları 1 Amerikan Doları’na endekslendiği için kural olarak stabil kripto varlık olarak kabul edilmektedir. Bu noktada belirtelim ki algoritma tabanlı sabit kripto varlıklar ile değerlerini korumak için protokol kullanan sabit kripto varlıklar, Grup 1’de yer almamaktadır. Zira algoritmik sabit kripto varlıklarda fiyat dengesinin bozulduğu örnekler sıklıkla görülmektedir[2].
- Grup 2’de Yer Alan Kripto Varlıklar
Grup 2 ise, Grup 1’deki standartları sağlayan kripto varlıkların dışında kalan kripto varlıklardır. Örneğin; Bitcoin Grup 2’de yer alan bir kripto varlıktır.
- Bankaların Kripto Varlıklarının %1’i Geçmemesi Kuralı
Altını çizmek gerekir ki bankalarla ilgili kısıtlama Grup 2’de yer alan kripto varlıkları kapsamaktadır. Bankalar, %1’e kadar Grup 2’de yer alan kripto varlıkları ellerinde tutabilirler. Fakat eğer kripto varlık stoğu %1 ile %2 arasında olursa, bu takdirde %1’i aşan kısım bakımından Grup 2b’de yer alan ağır koşullar uygulanmaktadır. Eğer bankanın Grup 2’de yer alan kripto varlığı %2’yi geçerse tüm kripto varlık Grup 2b’deki koşullara tabi olacaktır. Grup 2b’de yer alan kripto varlıklar için, ilgili banka, en az bu varlıkların değerinde riske dayalı sermaye bulundurmak zorundadır.
- Basel Komitesi’nin Kripto Varlıkları Riskli Olarak Sınıflandırması
Rapor’un tamamında kripto varlıkların oldukça riskli görüldüğü anlaşılmaktadır. Tam da bu sebeple yukarıda yer alan limit ortaya çıkmıştır. Ayrıca, yine bu sebeple, Basel Komitesi, bankalardan ellerinde bulundurdukları kripto varlıkların risklerini belirlemelerini ve değerlendirmelerini sağlayan hareket planı oluşturmasını beklemektedir. Bunun yanı sıra, bankalara yönelik olarak bilgilendirme yükümlülüğü öngörülmektedir. Bankalar, kripto varlıklarla ilgili faaliyetleri, risk politikaları, ellerinde tuttukları kripto miktarları ve buna yönelik ayırdıkları sermaye gibi hususlarda bilgilendirme yapmalıdır.
- Türkiye’deki Bankalar Açısından Durum
Basel Komitesi, finansal stabiliteyi sağlamak amacıyla ve bankacılık denetlenmesindeki niteliği geliştirmek için Basel’de kurulan uluslararası bir kuruluştur[3]. Basel Komitesi’nde Türkiye’yi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası temsil etmektedir. Dolayısıyla yukarıda yer alan kıstasların ve Komite tarafından önerilen koşulların Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar bakımından da yakın zamanda uygulamaya alınması söz konusu olabilecektir. Bu sebeple, kripto varlık tutan veya tutmayı planlayan bankaların, bahse konu Rapor’daki yükümlülüklere uyum süreçlerini bir an önce gerçekleştirmelerinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
[1] Basel Komitesi Raporu Aralık 2022 < https://www.bis.org/bcbs/publ/d545.pdf > Erişim Tarihi 2.1.2023. Bundan böyle “Rapor” olarak anılacaktır.
[2] Bkz. UST fiyat dengesinin bozulup, 1 UST’nin 0.22 Amerikan Doları’na düşmesi < https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/kripto-para-piyasasinin-lunayi-kurtarma-plani-ise-yaramadi/2586838 > Erişim Tarihi: 2.1.2023.
[3] Basel Komitesi Tarihi, < https://www.bis.org/bcbs/history.htm > Erişim Tarihi: 2.1.2023.
-
Ara 23 2022 2022 YILINDA TÜRKİYE’DE VERİ KORUMA HUKUKU ALANINDAKİ GELİŞMELER
Veri Koruma Hukuku 2022
Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nda (“KVKK”) Meydana Gelmesi Beklenen Değişiklikler
İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomik Kalkınma Eylem Planı kapsamında, KVKK’nın değiştirilmesi kararlaştırmış ve bu değişiklik gündeme alınmıştır. Planlanan değişikliklerin amacı KVKK’yı Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (“GDPR”) ile uyumlu hale getirmektir.
Önerilen kanun değişiklikleri KVKK’da oldukça tartışmalı olan bazı maddelere işaret etmekte ve onların değiştirilmesini öngörmektedir. Değiştirilmesi önerilen önemli maddeler arasında, özel nitelikli kişisel verilerin (hassas verilerin) işlenmesinin hukuka uygunluk sebeplerini içeren 6. madde ile yurt dışına veri aktarımını düzenleyen 9. madde yer almaktadır.
Bahsedilen değişikliklerin kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine alınıp değerlendirilmesi beklenmektedir. Parlamento’nun hassas verilerin işlenmesi ve yurt dışına veri aktarılması ile ilgili olarak sunulan değişikliği kısa sürede tartışması, geri kalan konulardaki değişiklikleri ise yeni yılda gündemine alması öngörülmektedir. GDPR ile uyumlu değişikliklerin tamamlanması halinde, Veri Sorumluları Sicilinin (“VERBİS”) kaldırılması beklenmektedir.
Çerez Uygulamaları Hakkında Rehber
Çerez Uygulamaları Hakkında Rehber (“Rehber”) Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“Kurum”) tarafından Eylül 2021 hazırlanmaya başlanmasının ardından 20.06.2022 tarihinde yayımlanmıştır.
Rehber; çerezlerin kullanımı hakkında Avrupa Birliği’nde çıkarılan rehberlere paralel açıklamalar içermekte, çerez türlerini belirtmekte, elektronik haberleşme ile KVKK arasındaki ilişkiyi ortaya koymakta ve bunun yanı sıra hangi çerezlerin kullanılmasında açık rıza gerektiğini ve açık rıza alınmasının unsurlarını, ilgili kişiyi bilgilendirme yükümlülüğünü açıklamakta, Veri Koruma Otoritesi’nin 27 Şubat 2020 tarihli ve 2020/173 sayılı çerez kullanımına ilişkin kararındaki analizlerini ve bakış açısını hatırlatmakta, ayrıca çerezler aracılığıyla yurt dışına veri aktarımı hakkında detaylı açıklamalar içermektedir.
İlaveten, Rehber’in ekinde; veri sorumluları için bir kontrol listesi sunulmuş, çerez yasaklayıcıları ve rıza yönetim platformları bakımından iyi ve kötü uygulama örnekleri açıklanmış ve örnek bir gizlilik bildirimi paylaşılmıştır.
Sigortacılıkta Verilerin Toplanması, Saklanması ve Paylaşılmasına Dair Yönetmelik
31987 sayılı ve 18 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’de Sigortacılık Verilerinin Toplanması, Saklanması ve Paylaşılmasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) yayımlanmıştır. Yönetmelik genel olarak, sigorta verilerinin işlenmesinin detaylarını düzenlemekte, üye kuruluşlardan, uzman kuruluşlardan ve diğer yetkili kullanıcılardan sigorta verilerinin toplanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemekte ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin faaliyetleri ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile ilişkisini düzenlemektedir.
Bankacılık Sektöründe Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Rehberleri
Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Bankacılık Sektörü İyi Uygulamalar Rehberi’ni (“Bankacılık Rehberi”) 5 Ağustos 2022 tarihinde yayımlamıştır.
Bankacılık Rehberi; bankaların KVKK ve ikincil düzeydeki mevzuata uymasına ilişkin usul ve esasları açıklamaktadır. Bunun için Bankacılık Rehberi; bankaların veri işleme faaliyetlerini ortaya koymakta, detaylı açıklamalara ve iyi uygulama örneklerine yer vermektedir. Ayrıca bu rehberler, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na yapılacak şikayetler ve ihlal bildirimleri üzerine re’sen yürütülecek soruşturmalar için, her bir vakanın özelliğine göre ayrı değerlendirmeler yapılacağını vurgulamaktadır.
Bankacılık Rehberleri, ayrıca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun (“Bankacılık Kanunu”) 73. maddesiyle KVKK arasındaki ilişkiyi de açıklamaktadır. Buna göre 73. madde kapsamındaki müşteri bilgilerinin aktarımında Bankacılık Kanunu hükümleri geçerli olacaktır. Bankalar, Bankacılık Rehberi gözden geçirmeli ve Bankacılık Rehberi uygun aksiyonları almalıdır.
Sadakat Programlarında Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Rehber Taslağı
Kişisel Verileri Koruma Kurumu, 16.06.2022 tarihinde Sadakat Programlarının Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatı Kapsamında İncelenmesine İlişkin Rehber Taslağı’nı (“Rehber Taslağı”) yayımladı. Rehber Taslağı’na ilişkin görüş bildirme süre sınırı 16.07.2022 tarihinde dolduğundan, artık Rehber Taslağı’nın son halinin yayımlanması beklenmektedir.
Rehber Taslağı; sadakat programlarını tanımlamakta ve sadakat programları kapsamında kişisel verilerin işlenmesine ilişkin ayrıntılı açıklama ve örnekler sunmaktadır. Rehber Taslağı, veri işleme faaliyetinin amaçları dikkate alınarak uygun yasal dayanağın belirlenmesinin önemini vurgulamakta ve sadakat programları kapsamında en yaygın veri işleme amaçlarına örnekler içermektedir.
Kurum, Rehber Taslağı’nda açık rıza kıstaslarına işaret etmiş ve esas mal ve hizmetlerin sağlanması ile bir rıza paketine yol açılmazsa, ilgili kişilerden açık rıza talep etmenin mümkün olduğunu belirtmiştir.
Rehber Taslağı ayrıca sadakat programları kapsamındaki e-pazarlama iletişimlerine de değinmekte ve KVKK ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi hakkında Kanun uyarınca elektronik ileti gönderilebilmesi için ilgili kişilerden rıza alınması gerektiği belirtilmektedir.
-
Ara 16 2022 UZLAŞMA DOSYALARI
UZLAŞMA DOSYALARI YÜKSELİŞ TRENDİNDE Mİ?
2020 yılının Haziran ayında yürürlüğe giren 7246 sayılı Kanun’la 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 43. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte; teşebbüslerin, (i) kendilerine isnat edilen ihlali kabul ederek Rekabet Kurumu ile iş birliği yapmasına ve (ii) bu iş birliği sonucunda Rekabet Kurulu tarafından ilgili teşebbüse verilecek idari para cezasında %10 ila %25 arasında indirim yapılmasına olanak sağlayan uzlaşma müessesesi rekabet hukuku mevzuatına kazandırılmıştır. Uzlaşma uygulamasının usul ve esasları ise, 15 Temmuz 2021 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından yayımlanan Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hâkim Durumun Kötüye Kullanılmasına Yönelik Soruşturmalarda Uygulanabilecek Uzlaşma Usulüne İlişkin Yönetmelik kapsamında ele alınmıştır. Uzlaşma müessesi ile esasen, soruşturma sürecinin kısaltılarak soruşturmaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması ve dava süreçlerinin neden olacağı kamusal maliyetlerin azaltılması amaçlanmaktadır.
Uzlaşma müessesesinin rekabet hukuku mevzuatına kazandırılmasından itibaren günümüze dek Rekabet Kurulu tarafından toplam 11 uzlaşma kararı verilmiştir. Rekabet Kurumu tarafından yürütülmekte olan (i) Natura Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, (ii) Miele Elektrikli Aletler Dış Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi ve (iii) Korkmaz Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Gençler Ev Araç ve Gereçleri Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi ve Punto Dayanıklı Tüketim Malları İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi’nin taraf olduğu 3 farklı soruşturma kapsamında taraflarca sunulan uzlaşma metinlerinin kabul edilmesiyle birlikte ilgili soruşturmalar Kasım ayı içerisinde sona ermiştir. Bu kapsamda, 11 uzlaşma kararından 3’ünün geride bıraktığımız Kasım ayı da göz önünde bulundurulduğunda, uzlaşma dosyalarında kademeli bir artışın söz konusu olduğu söylenebilecektir.
Uzlaşma dosyalarındaki bu ani yükselişin altında yatan bazı önemli etkenler bulunmaktadır. Rekabet Kurulu’nun uzlaşma müessesi kapsamında uygulanabilecek en yüksek seviyedeki indirim oranlarını uygulama yönünde bir eğilim içerisinde olması, teşebbüslerin son zamanlarda artan şekilde uzlaşma başvurusunda bulunmasının önemli sebeplerinden biridir. Buna ek olarak; artan enflasyon oranları ile paralel şekilde teşebbüslerin yıllık cirolarında gerçekleşen artışlar sebebiyle, teşebbüslerin idari para cezalarını erken ödemek istemesi de uzlaşma dosyalarındaki artışa etki eden önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, uzlaşma dosyalarının yakın gelecekte daha da artacağı değerlendirilmektedir.
-
Ara 13 2022 Aile Şirketleri’nde Kurumsallaşma: Peki Ama Nasıl?
Aile Şirketleri
Aile Şirketleri’nde Kurumsallaşma: Peki Ama Nasıl?
Dünya’da ve Türkiye’de Aile Şirketleri’nin En Büyük Problemi: Devamlılık
Dünya ve Türkiye ekonomisinin itici gücünü şirketler, bunların da lokomotifini aile şirketleri oluşturmaktadır. Gerçekten, Türkiye’deki halka kapalı anonim ortaklıkların % 95’ini, dünya genelinde ise %80’e yakınını aile şirketleri teşkil etmektedir. Aile şirketi; genellikle ailenin geçimini sağlamak ve mirasın dağılmasını önlemek amaçlarıyla kurulan, yönetim kademeleri ve önemli üst düzey görevlerde aile üyelerinin bulunduğu, sermayenin ve oy çoğunluğunun da yine aile üyelerinde olduğu ve bu sebeple şirketin kontrolünün aile tarafından sağlandığı şirket olarak tanımlanabilir.
Yüzyıllar boyu tercih edilen bir iş yapış şekli olan aile şirketi; gelişen ve evrilen ekonomik yaşam karşısında önemli yıpranmalara uğramıştır. Bunun en önemli sebeplerinden birini, aile şirketlerinin kuruculardan sonraki kuşaklara devrinde yaşanan sorunlar yani devamlılık oluşturmaktadır.
Aile Şirketleri Nasıl Ayakta Kalır?: Kurumsal Yönetim
-
-
-
- Genel Olarak
-
-
Anılan sorunun çözümü için öngörülen en temel kavram, kurumsallaşma ve bunu sağlayacak olan kurumsal yönetim ilkeleridir. Kurumsal yönetim; hakkaniyet, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk sac ayakları üzerinde yükselen, ortaklığın kuruluşundan tasfiyesine değin tüm süreçte hakim olan bir ilkeler bütünüdür.
Aile şirketlerinin kurumsal yönetim dairesinde yapılandırılması tam ve zamanında gerçekleştirilemediği takdirde, şirket genellikle ilk ya da ikinci kuşağın sonunda dağılmaktadır. Dolayısıyla, gerek aile şirketlerinin kendi çıkarları gerekse ülke ekonomileri ve giderek dünya ekonomisi için aile şirketlerinin kurumsal yönetim çerçevesinde sürdürülebilir bir yapıya kavuşması önem arz etmektedir.
2. Araçlar
Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın sağlanmasında birkaç farklı aracın bir arada yahut farklı kombinasyonlarla kullanılması düşünülebilir. Bu araçlar; (i) aile anayasası, (ii) aile meclisi ve (iii) aile konseyidir.
Aile anayasası; kısaca aile ile şirket ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini düzenleyen yaşayan bir belgedir. Bu belgede; beklentiler, hedefler, stratejiler, başarı ölçütleri ve detaylı haleflik planlaması konularına yer verilmelidir. Yanı sıra, anılan belgenin günün ihtiyaçları doğrultusunda belirli periyotlarda gözden geçirilmesi de en az bu kurumun teşkili kadar önem arz eder.
Aile meclisi; aile üyeleri arasındaki çatışma, kırgınlık, çekişme ve dargınlıkların, açık ve samimi bir ortamda dile getirilmesiyle giderilmesini amaç edinen şirkete dair gelecek vizyonu ve stratejisinin ortaya konulmasını sağlayan bir yapıdır.
Aile konseyi ise; aile meclisinden farklı olarak, aile şirketinin iki unsuru olan aile ile şirket ve bunların arasındaki ilişki bakımından politikalar düzenleyen, kararlar alan ve uygulayan araçtır.
3. Sonuç
Yukarıda; aile şirketlerinin ekonomilerdeki önemine kısaca vurgu yapılmış ve temel problem dairesinde çözüm araçları ortaya konulmuştur. Yürürlükteki düzenlemeler çerçevesinde aile şirketlerinde kurumsal yönetim adımlarının atılması mümkün olduğu kadar elzemdir. Ancak, kurumsal yönetim ilkelerinin yerleşmesi aynı zamanda bir kültürün de yerleşmesi demektir. Bu sebeple, sadece yürürlükteki mevzuata uyum ile yetinilmemeli; meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli inisiyatifler ile iş birliği içerisinde aile şirketlerinde kurumsal yönetim ilkelerinin yerleşmesi için çalışmalar yürütülmelidir. Son olarak, bu denli köklü yapıları ayakta tutmak için geliştirilecek çözümlerde, hukuki omurganın iyi bir şekilde tasarlanmasının önemine dikkat çekmek gerekir.
Yazar: Av. Barış C. CANTÜRK, LL. M.
-
-
Ara 01 2022 Solak & Partners is ranked in Fintech 2023 edition of Chambers and Partners
Fintech 2023
Ranked in Fintech 2023 edition of Chambers and Partners
We are delighted to announce that Solak & Partners Law Firm is ranked in Fintech 2023 edition of Chambers and Partners.
We congratulate all of our colleagues for this success, and thank all of our clients for their support and trust in us.